Cinque Terre

İspanyanın doğu sahillerinde yer alan verimli topraklarında yetişen portakalları, pirinçleri ve de dünyanın en lezzetli ‘paella’ları ünlü Valensiya, son 10 yıla kadar İspanya’nın uyuyan güzeli idi. Ancak şehir ardı ardına inşaa edilen cesur ve sıradışı çağdaş mimaride projeleri ile büyük bir dönüşüm yaşayarak, Avrupa’nın en hızlı gelişen şehirlerinin başında yerleşti. İspanya’nın üçüncü büyük kenti olan Valensiya, gelenekselin ve modernin oldukça güzel harmanlandığı bir şehir haline geldi.

2007’de Valensiya, ünlü mimar Santiago Calatrava’nın tasarımı olan, içerisinde bir yat limanı, müze, planetaryum, akvaryum, opera binası ve oteller, barlar, restoranlar ile sıralanmış sahil şeridi bulunan, bembeyaz ve ışıltılı Ciudad de las Artes y las Ciencias – Sanat ve Bilim Şehri projesi ile buluştu. Sanat ve Bilim Şehri, 2007’de America’s Cup’a ev sahipliği yapmasının ardından, 2008’den beri Formula 1’in bir ayağını kapmayı başardı. Bu gelişmeler ile çağdaş bir görünüm de kazanan Valensiya, bugüne kadar ev sahipliği yaptığı kültürlerel zenginlikleri, sanat birikimini ve tarihsel dokusunu ustaca korumayı ve sergilemeyi başarıyor. Valensiya, bir yandan geçmişine ve geleneklerine gururla sahip çıkan, diğer yandan son derece modern bir Avrupa’lı bir kimlik taşıyor.

Santiago Calatrava, Jean Nouvel ve Frank Gehry gibi modern mimarinin ustalarını yetiştiren Valensiya’da, tarihi ve çağdaş mimarinin en çarpıcı ve sıradışı örneklerini görmek mümkün.

Dünyanın ‘paella’ uzmanı olan Valensiya, sadece bu yemeğin üstün örneklerini tatmak için bile bir ziyareti hak ediyor.

ROTALAR

  • Iglesia Catedral-Basílica Metropolitana de la Valencia: Eski şehirde yer alan Valenciya Katedrali, tam Romanesk, Gotik ve Barok bir cümbüş.
  • Mercado Central de Valencia : Art nouveau ve Arap füzyon mimarisinde Mercado binası, dışındaki görkemli Endülüs çinileri, içeride yer alan yüksek tavanlı cam ve metal konstrüksüyon sebze meyve salonu ile çok etkilyeci.
  • La Lonja : Mercado’nun tam karşı köşesinde yer alan 15yy’dan kalma ipek ticaret pazarı olarak inşa edilen La Lonja ise Gotik mimarinin bir başyapıtı. Mermer kolonların üzerinde yükselen tavanları 15 ve 16.yy’larda ticaretin gücü ve zenginliğini sembolize ediyor. Bugün La Lonja binası Unesco kültür mirasları arasında yer alıyor.ort des Pecheurs yer alıyor.
  • Barrio del Carmen : Eski şehrin kuzeyinde yer alan Barrio del Carmen ise ortaçağ konakları, butikleri, galerileri, kafe, bar ve restoranları ile çok keyifli bir yürüyüş rotası. Bu gölgede yer alan Instituto Valencia d’Arte Modern – IVAM modern sanat müzesi, modern resimler, enstelasyonlar, fotoğraflar ile antik taşlar ve heykeller alışılmadık şekilde buluşturuyor.
  • Museo de Bellas Artes de Valencia : Yakın zaman önce restore edilmiş bir 17. yüzyıl binasında bulunan Museo de Bellas Artes, İspanya’nın en önemli müzelerinden birisi
  • Museo Nacional De Ceramica : 18. yüzyıl Palacio del Marqués de Dos Aguas’ın içinde yer alan müzede, kolay kolay bu kadar ayrıntılısına rastlayamayacağınız bir mermer fasat koleksiyonu mevcut. Valenciya’da üretilen seramik ürünlerin bulunduğu sergide ise, tüm dünya seramiklerinden örnekler görmek mümkün.
  • Museo Fallero : Her yıl Mart ayında düzenlenen ve Valensiya’nın en önemli festivali olan Les Fallas’da, ünlülerin ve politikacıların kartonpiyerden ve köpüklerden yapılmış dev heykelleri sokaklarda gezdiriliyor. Yapılan heykeller gösterinin son günün de büyük bir ateş ile yakılıyor. Museo Fallero bu heykellere ev sahipliği yapıyor.
  • The City of Arts and Sciences : Kültürel aktiviteleri olduğu bu futuristik kompleks, büyük beyaz sırt çıkıntısı ve su yolu ile Atlantisi andırıyor.
  • Bioparc : Valenciya’nın 2008’de açılan hayvanat bahçesi Bioparc, aslında bir ekoloji merkezi,
  • Valensiya Plajları : Playa de la Malvarrosa, Playa de las Arenas, Playa El Saler.
Konaklama

OTELLER

  • Hospes Palau de la Mar, Navarro Reverter 14
  • Chill Art Hotel Jardin Botanico 11, Peset Cervera 6
  • Barcelo Valencia, Avenida de Francia 11
  • Petit Palace Germanias, Sueca 14,
  • Hotel Las Arenas Balneario Resort, Eugenia Vines 22-24
Yeme - İçme

ÖĞLE YEMEĞİ ADRESLERİ

  • Casa Roberto, 19 Maestro Gazalbo c
  • El Rall, Calle Tundidores 2
  • La Pepica, Avenida de Neptuno 6
  • Ca’Sento, Calle Méndez Nunéz 17
  • Casa Carmina, Calle Embarcadero 4 El Saler
  • L’Establiment, Camino del Estell s/n, El Palmar

AKŞAM YEMEĞİ ADRESLERİ

  • SeuXerea, Calle del Conde de Almodovar 4/ Iberia ve akdeniz lezzetlerine odaklanmış minimalist tasarımlı restoran gastronomi sahnesinin cesur oyuncusu
  • La Sucursal, Guillém de Castro 118 / Valensiya Modern Sanat Müzesinde yer ralan bu restoran alt katında sade ve samimi ortamında kafe mutfağı sunarken, üst katında şık yemek salonu ise gurme bir şef restoranı.
  • Arrop Ricard Camarena, Calle Almirante 14 / Hotel Palacio Marques de Caro içindeki bu restoran, binanın inşaatı sırasında keşfedilen eski şehir Almohad surlarına rastlamışlar ve bu eski duvarları restoranın içinde koruyarak, modern tasarımlar ile buluşturmuşlar. Michelin yıldızlı deniz mahsülleri sunuyor.
  • La Lola, Calle Subida del Toledano / Valenciya’nın en hip restoranları arasında yer alan La Lola, yemekten sonra gece kulübüne dönüşüyor.
  • Alejandro Deltoro, Amadeo de Saboya 15 / Yaratıcı ve deneysel Akdeniz lezzetlerini şekilde sunan bu şef restoranı Valensiya’nın en iyi restoranları arasında yer alıyor.
  • Riff, Conde de Altea, 18/ Andrea Alfaro tarafından tasarlanan minimalist ve sade restoran yaratıcı şef mutfağı ile ön plana çıkıyor.
Eğlence

BAR VE KULÜPLER

  • Bar: Café del Negrito, Plaza del Negrito 1
  • Bar: The Carmen Sui Generis Club, Caballeros 38
  • Bar: Café Infanta, Plaza del Tossal 3
  • Bar & Kulüp: Opera, Avenida Aragón
  • Kulüp: Ishaya , Gran Via Marqués del Turia

İçerikler Zeynep Atılgan Boneval tarafından derlenmiştir, detaylı rehberler için yolculukterapisi.com