Biarritz, Fransa
Fransa’nın güneybatısında, Atlantik Okyanusu’na bakan tarafta Biscay koyunda, İspanya sınırının hemen üzerinde, yer alan Biarritz adeta yaşayan bir efsane.
15. ve 16.yy’larda okyanusun çetin koşulları yüzünden zar zor ayakta kalan fakir bir balıkçı köyü iken, 17yy’ın başlarında balina kasabası olarak gelişmeye başladı. Biarritz’in bir tatil merkezi olarak ilgileri üzerine çekmeyi başarması, 1854’de Kraliçe Eugénie’nin, kocası kral III. Napolyon’u burada bir saray yapmak için ikna etmesi ile mümkün olmuş. (Bugün Grande Plage’ın kuzeyinde sonda yer alan Hôtel du Palais, işte bu saraydan dönüştürülmüş) Ve Biaritz, Belle Epoque döneminden başlayarak 19yy’ın sonlarına ve 20.yy’a, dünyaca ünlü güneşlenme ve kumar beldesi olarak damgasını vurmuş. Bu dönemde Biarritz sahilleri, hem Fransız hem de Avrupalı zenginler tarafından adeta evlat edinilmiş. Ernest Hemingway, Bette Davis, Rita Hayworth, Gary Cooper ve Frank Sinatra gibi ünlülerin yanı sıra, önemli politikacılar, frapan sosyete, İngiliz aristokratları, şöhretli yıldızlar, büyük kumarcılar, hepsi görmek ve görünmek için Biarritz sahillerinde yazlarını geçirmiş. Seçkinlerin vazgeçilmez tatil beldesi, İkinci Dünya Savaşını da atlatmayı başararak, 1920’lerden 50’lere kadar ihtişamlı partilere, balolara, danslara sahne olmuş. Ancak Biarritz, 1950’lerden sonra yavaş yavaş şöhretini Akdeniz’in yükselen destinasyonu Côte d’Azur’a kaptırmaya başlamış. Ve de 1970’lerde neredeyse tamamen büyüsünü kaybetmiş.
1970’lerde Biarritz zengin misafirlerini ve ününü tamamen Cote D’Azura kaptırınca, geriye sadece sörfçüler kalmış. Uzun yıllar boyunca dünya sosyetesinin gözünde uyuyan güzel olarak kalmış. Ve yeniden doğuşunu yine sörf sayesinde sağlamış: Temmuz ayında dünyanın her yerinden sörfçüler Biarritz Surf Festivali için burada toplanıyor. Bu sayede kasabaya son 15 yıldır taze kan aşılanmaya, gençleşmeye ve modern bir görünüme kavuşmaya başlamış.
Ardından son yıllarda sosyelitler tarafından yeniden keşfedilen Biarritz, adeta Rönesansını yaşıyor. Altın kumsalları bir yandan sörfçülere ev sahipliği yaparken, diğer yandan tasarım kıyafetleri ile bronz bayanları ve de tiril tiril gömlekleri ile atletik genç beyleri ağırlıyor. Hermès ve Billabong, küçük salaş kafeler ile gurme restoranlar, genç ve yetişkin, hepsi bir arada. Şehir Fransız, İspanyol, İngiliz burjuva sınıfı ile dolup taşıyor. Ortancalar ile bezenmiş dar sokaklarındaki villa sahibi zengin Avrupa’lılar ile grunge sörfçüler artık bir arada keyifle takılıyor.
ROTALAR
- Eski kasabayı keşfetmek için en güzel rota ‘Casino Municipal’ binası ile Plage du Port-Vieux arasındaki sokaklarda dolaşmak. Plage du Port-Vieux’nün hemen yanında, korunaklı ve gizli küçük plajlar yer alıyor.
- Hemen devamında ise kıyıdan denize doğru uzanan, üzerinde bir Meryem Ana heykeli yerleştirilmiş, Rocher de la Vierge – Bakire Kayası isimli adacık yer alıyor. 1865’de mercan kayaları ile çevrili bu kayayı oydurup tepesini bir Meryem Ana heykeli ile taçlandırmak ve de bir köprü ile kıyıya bağlamak, III. Napolyon’un arzusuymuş. Ve adacık önce ahşap bir köprü ile, ardından da Eyfel Kulesi çalışmaları sırasında Gustave Eiffel tarafından tasarlanan metal bir yürüyüş köprüsü ile kıyıya bağlanımış.
- Hemen altında güneyde kayalar ile çevrilmiş koyda, denizde demirli ahşap balıkçı kayıkları, pembe, mavi ve mor ortancalar ile bezenmiş sahilde ızgara sardalya servis yapan salaş kafeleri ile, şirin bir balıkçı limanı Port des Pecheurs yer alıyor.
- Daha güneyde ise La Plage de la Côte des Basques, tehlikeli ve kuvvetli akıntıları ile ancak çok iyi sörfçülerin suda olmayı cesaret edebildiği ünlü plajı.
- Az ötede ise kusursuz kumsalı ile Grande Plajı uzanıyor, hergün süpürülen altın kumları ile Biarritz’in en büyük çekim merkezi kuşkusuz bu plaj.
- Ardından gelen Avenue de l’Impératrice üzerinde Pointe St-Martin’de deniz feneri yer alıyor. 1834’de yapılmış, denizden 73 metre yüksekliğindeki deniz feneri Biarritz’in en yüksek noktası ve 248 merdivenini tırmanıp tepede soluklandığınızda, Biarritz sahil şeridinin, Biscay koyunun ve de arkasındaki dağların enfes panaromik manzaralarını seyredebiliyorsunuz.
OTELLER
- Hôtel du Palais, 1 Avenue de l’Imperatrice / III. Napolyon’un yazlık sarayından dönüştürülmüş bu156 odalı efsanevi otel en güzel konumda yer alıyor.
- Tonic Hotel, 58, avenue Edouard VII, (33-5) / Plajın gerisinde alışveriş bölgesinde yer alan 63 odalı modern otel
- Villa le Goeland, 12 plateau de l’Atalaye / Tepede Meryem Ana kayası ve Port-Vieux plajına nazır manzalara ile, 1900’lerden kalma konik kuleleri ile Biarritz’in altın çağına ait villa, dönem mobilyaları ile bezenmiş 4 geniş ve ferah odası ile çok özenli bir butik otel.
- Hotel Café de Paris, 5 Place Bellevue / 18 odalı bu lüks butik otelin tüm odaları deniz manzaralı. Restoranı ise Michelin yıldızlı
- La Villa Vaureal, 14 rue Vaureal / Plage de la Cote des Basques’e dalan kayaların hemen dibinde yer alan sıcak ev gibi ambianslı zevkli butik otel.
ÖĞLE YEMEĞİ ADRESLERİ
- Côte 57, Côte des Basque
- Miremont Pâtisserie & Cafe, 1Bis Place Georges Clemenceau
- L’Hippocampe, Hotel du Palais
- La Casa de Juan Pedro, Port des Pecheurs
- L’Instant, 4 rue du Port Vieux, Eski Liman
AKŞAM YEMEĞİ ADRESLERİ
- Café de Paris, 5 place Bellevue / Şef Didier Oudill’in Café de Paris otelinin içinde yer alan Michelin yıldızlı gurme restoranı.
- La Maison Blanche, 58, avenue Edouard VII / Tonic otelin içinde yer alan modern yemek salonu ve terasında, Paris’in ünlü restoranı Le Crillon’da yetişmiş şef Tomas Ainciart, yaratıcı ve leziz deniz mahsüllerini sunuyor.
- Les Platanes, 32, avenue Beau-Soleil / 19.yydan kalma malikanede yer alan Art Deco stili iki yemek salonunda, iki Michelin yıldızlı şef Arnaud Daguin’nin gurme lezzetleri sunuluyor.
- Chateau de Brindos, 1 Allée du Château /Fransanın en enteresan mimarideki malikanelerinden birisi olan Chateau de Brindos, büyük bir parkın içinde özel bir arazide yer alan bir gölün yanıbaşına inşa edilmiş. Bask bölgesinin en romantik durağı olan bu otelin, göl manzaralı harika restoranı, gurme Bask mutfağı sunuyor.
BAR VE KULÜPLER
- Bar & Lounge: Le Surfing, 9 boulevard du Prince de Galles
- Bar & Lounge: Côte Vestiaire, 27 rue Gambetta
- Bar & Kulüp: Le Copa Cabana, 24 av. Edouard-VII
- Bar & Kulüp: Le Cayo Coco, 5 av. Jaulerry
- Bar & Kulüp: Le Play Boy, 15 place Clemenceau
İçerikler Zeynep Atılgan Boneval tarafından derlenmiştir, detaylı rehberler için yolculukterapisi.com