Mauritius

OKYANUSUN PRENSİ: MAURITIUS

Harika plajları, saydam masmavi suları, akıl almaz günbatımı manzaraları ile tropik bir mabet olan Mauritius, muhteşem bir servis anlayışı, eşsiz bir misafirperverlik, en taze ve leziz deniz mahsülleri ile kendinizi cennette hissetmenizi sağlarken, renkli festivalleri, özgün lokal mimarisi, doğal parkları, tropik ormanları ile kültürel ve doğal hazineler de sunuyor.

Mauritius; Asya ve Afrika arasında, Hint Okyanusu’nda yer alan Madagascar’ın yaklaşık 900 km doğusunda bulunuyor. Yaklaşık 1860 km²’lik alanı ile ada, 300 km²’lik bir mercan bahçesi içinde yer alıyor. Adanın çevresini saran mercan kayalıkları; bu romantik okyanus adasını, okyanusun azgın dalgalarına karşı koruyor. Adanın volkanik kökleri, yüksek zirveleri, Chamarel’de yer alan kımızı, pembe, turuncu, sarı, yeşil ve mavi katmanlı tepeleri ve dev Trou aux Cerfs kraterinde kendini belli ediyor.

Eğer beklentiniz, doğal ortamı bozulmamış bir plajda güneşlenmek, tropik bir lagünün sıcak sularında yelken yapmak, mercan resiflerinde dalmak, açık denizlerde balığa çıkmak, renkli ve geleneksel yerel pazarlarda yiyecekler ve lokal ürünler alarak lokaller ile etkileşim içine girmek, dağlarda yürüyüş ve tırmanış yapmak, dünyadan uzaklaşarak dinlenmek ise hindistan cevizi, palmiye ve casuarina ağaçları ile örtülü kilometrelerce uzanan tertemiz muhteşem plajları, gümüş renkli kumsalları, sığ kayalardaki doğal güzellikleri, lagünlerinde olağanüstü sualtı yaşantısı, rahat ve sakin yaşam biçimi, ve de doğanın yapısını bozmayan otelleri ile Mauritius doğru adres.

Olağanüstü doğal güzellikleri ile dünyanın en romantik adalarından birisi olan Mauritius, keyifli bir çok aktiviteye de ev sahipliği yapıyor. Açık denizde balık tutmak, katamaran ve yelken, rüzgâr sörfü ve kitesurf, su kayağı, dalış gibi su sporlarının yanı sıra kraterleri, şelaleleri, dev zambakları ve binbir çeşit kuşun yaşam alanı olan ormanları keşfetmek için yürüyüş ve tırmanış gibi eğlenceli doğa aktiviteleri sunuyor.

Avrupa ve Doğu Hindistan deniz ticaret yolu üzerinde yer alması sebebiyle karışık bir geçmişe sahip olan ada, önce Portekizliler ardından 1598’de Hollandalılar tarafından istila edilmiş. Yeni sömürgeye ‘Prens Maurice’ adını veren Hollandalılar, Madagaskar ve Doğu Hindistan’dan getirdikleri kölelerin yetiştirdikleri şeker kamışı ve hayvansal besinleri kendi ülkelerinin erzak stoğu olarak kullanmışlar. Fakat kasırga ve tufanların ardınan gelen kuraklıklar ve korsan akınları sonucu adayı terk etmişler. Ardından 1715’de Fransızlar adaya yerleşerek “Île-de-France”adını vermişler. Napolyon Savaşları sırasında İngilizler ile Fransızlar arasında değerli bir pazarlık kalemi haline gelen ada, 1814’te İngiliz yönetimi altına geçmiş. 1968’de Mauritius Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etmiştir.

Adanın yerlileri, Afrikalılar, Hintliler ve sömürge döneminden kalan Avrupalılar oluşturduğu karma sayesinde bugün farklı kültürler, farklı etnik kökenler, farklı dinler ve diller uyum ve huzur içinde bir arada yaşıyor. Ve tüm bu çeşitlilik adayı daha da büyülü hale getiriyor.

Ne Zaman Gitmeli?

Günde ortalama yedi saat güneşli olan adada, mevsimsel değişimlerin çok az hissedildiği, ılıman bir deniz iklim yaşanıyor. Özellikle Ocak ve Mart arasında kasırgalara mazur kalabilen adada, Aralık ve Nisan arasında rutubetli ve yağışlı sezon yaşanırken, Mayıs ve Kasım arasında kuru ve rutubetsiz bir sezon hüküm sürüyor. En güzel aylar ise Eylül–Aralık arasındaki dönemdir.